Yemek Kültürü

KİRAZLI KÖYÜ YEMEK KÜLTÜRÜ
Önceki yıllarda ekonomik yetersizlikler nedeniyle Kirazlı Köyünün temel geçim kaynağı tarım ve tarımsal ürünlerden olduğundan, yiyecek ihtiyacıda beslenme de tarımsal ürünler ve bunların çeşitleri olan gıda maddelerinden sağlanırdı. Herkes kendine yeter yiyeceğini kendisi üretir ve kuru yiyecek stoku yapılırdı. Geçmişte görülen kıtlıklar, harpler, şiddetli kışlar ve tabii afetler, halkın yazdan yiyeceğini gelecek için stoklamasına neden olmuştur. Kurutulmuş ve salamura yiyecekler başta gelenlerdir. Tahıl ürünlerinin yanında sebze ve meyve ile hayvansal ürünler temel besin kaynaklarını oluşturur.

GIDA HAZIRLAMA ARAÇ GEREÇLERİ
Yöremize ait yemek ve yiyecek çeşitleri anlatılırken günümüzde ismini bilmediğimiz araç gereçlerin adı geçtiğinden bu araç gereçlerin ne anlama geldiğini öncelikle bilmek gerekir.
Hamur Teknesi: Muhtelif boyutlarda ağaçtan oyularak yapılmış, dikdörtgen şekilli. derinliği değişen, ağzı tabandan az geniş hamur yoğurma kabıdır.
Bükleğeç veya Bisleğeç: Genişliği yaklaşık el kadar olan, tahtadan yapılmış yassı ve saplı, saç üzerinde ekmeği çevirmede kullanılan tahta.
Oklağaç/Oklava: Yaklaşık 80 cm. uzunlukta, orta parmak kalınlığında hamur açmaya yarayan, düz yuvarlak ağaç.
Yaslağaç: Kısa ayaklı, cevizden veya çamdan yapılmış, hamur açma tahtası
El Tahtası: Cevizden mamul, kalın değişik şekilli, ekmek yapmada, et kıymada kullanılan tahta.
Eğsiran: Üçgen şekilli, saplı, hamur kazımada kullanılan 20–25 cm. uzunluğunda demir parçası.
Sac: Yuvarlak şekilli, alt kısmı meşe külü sıvanmış sac parçasıdır. Altında ateş yakılarak üstünde şebit, cızlama, bazlama pişirilir.
Sacayağı: Üçgen bir demirin köşelerine ayak konularak yapılır. Yemek pişirmede ateşin üzerine konarak tencerenin kirlenmesini önlemek ve ateşin sönmemesini temin için kullanılır
Caba/Güveç: Taban ve ağzı eşit, kenari kısa toprak kap.
Hereni: Küçük ve büyük boy kazan.
Kazan: Kalabalıklarda yemek pişirmede, sair zamanlarda çamaşır kaynatmada, bulgur denesi hazırlamada kullanılır.
Kevgir:  Bakırdan mamul, oval biçimli, saplı veya sapsız değişik ölçülerde süzgeç.
Leğen: Tabanı dar, üste doğru oldukça geniş olan ve yayvanlaşan, üzerinde delikli kapağı olan el yıkamaya mahsup kap.
Sahan: Ağzında kapağı olan, bakırdan yapılmış kenarları düz veya işlemeli madeni tabak
Dibek: İçi oyulmuş, içinde tahıl dövülen taş.
Şibşibi: Hamur işi yapıldığında yağlamaya yarayan araç(şimdiki pasta fırçalarının ilkel halide) diyebiliriz …

YEMEK ADABI
Yemekler yer sofrasında yenilir. Yere serilen sofra bezi üzerine ağaç tablı(tabla) yerleştirilir. Genelde dede, nine, anne, baba ve çocuklar bütün aile fertleri aynı sofraya oturur. Yemek yiyecekler çok kalabalık olması durumunda önce misafirler, sonra erkekler, bilahare kadınlar ve çocuklar yemek yerler. Yemeğe çorba ile başlanır, sebze yemeği pilavdan sonra tatlı ile son verilir. Yemek arttırılmaz, ekmek parçası bırakılmaz.
YEMEK ÇEŞİTLERİ
Burada saydığımız zengin yemek çeşitlerimiz köyümüz yemek kültüründe önemli yer tutmakta, bunun yanında çevre köy, ilçe ve illerde de yapılmaktadır. Özellik arz edenler aşağıda anlatılmıştır.

ARPA ÇORBASI(GÖCE ÇORBASI)
Arpa Yarması, göçe çorbası ya da akdene çorbası isimleri ile de söy­lenen çorba, daha çok İlçemizin köylerinde de bilinen çorbanın arpa yarması, yoğurt veya ayran asıl malzemesidir. Arpa yarması caba (toprak kap) veya tencerede iyice pişirilir, içine yağ, yoğurt (yoksa ayran) katılır. Üzerine nane de katılarak yemeye hazır çorba haline getirilmiş olur.
Arpa yarmasının yapılışı: Arpa kalburda çevrilerek temizlenir yıkanır, güneşte kurutulan arpa değirmene götürülerek bulgur gibi yardırılır.
            
 AŞURE  ÇORBASI
Keşkek, beyaz fasulye, nohut, bakla, üzüm, incit, şekerden oluşan mal­zemenin keşkeğinden başlanır. Keşkeğin üzerine ılık su konularak haşlanır. Suyu çekince ocaktan indirilir. Şişmeye bırakılır. Beyaz fasulye nohut, bakla ayrı kaplarda pişirilir. Üzüm incir haşlanır, şişmeye bırakılan, keşkek ocağa konularak diğer malzemeler içine konur. Gülsuyu da konularak hazırlanmış olan tabaklara alınır. Üzerine ceviz içi veya fındık içi katılarak süslenir. Bu yemek türünü tatlı listesine de almak mümkündür.
FASULYE ÇORBASI 
Yarılmış fasulye, tuz, biber ve yağdan oluşan malzeme ile yapılan çorba siyez karıştırılarak da yapılmaktadır. Yarılmış bulgur halindeki fasulye iyice pişirilir. Yağ soğan, tuz ve biberi katılarak yenir.
KEŞKEK
Düğünlerin, mevlitlerin vazgeçilmezidir keşkek. Keşkekten yapılan çorbayı tanımadan önce kısaca keşkeğin nasıl yapıl­dığına bakalım. Temizlenmiş buğday taş dibeklerde tokmaklarla dövülür. Kabuğu soyulan buğday keşkek olmuştur. Çömleğe (caba) su konarak keşkek kaynatılır. Suyu süzülmeden aynı suyun içinde bir gece bekletilir.  Keşkek bu su içinde iyice şişmiştir.  Caba veya tencere içinde kaynayan süt içine akşamdan hazırlanan keşkek konur ve pişene kadar karıştırılarak kaynatılır. Tuz ve karabiber ilave edilerek servise hazır hale getirilir. Keşkek çorbası Boyalı  çevresi köylerinde ve Kastamonu’nun değişik ilçelerinde  daha farklı yöntemlerle pişirilmektedir. Keşkeğin içine et, soğan gibi değişik malzemeler konularak çorba zenginleştirilir.

MANTAR ÇORBASI
Ormanlık Kastamonu ve ilçelerinde olduğu gibi Köyümüzde de çok çeşitli mantar türleri yetişir. Doğu Karadenizin hamsisi gibi mantar da değişik yemeklere malzeme olur. Mantar böreği, mantar közlemesi, haşlaması, mıklaması meşhurdur.
 MERCİMEK ÇORBASI
Mercimeğin ayıklanıp, yıkandıktan sonra yumuşayıncaya kadar kayna­tılması, üzerine tuz, tereyağ da kavrulmuş soğan ve salça ilavesi ile hazırlanır. Servis esnasında yoğurt ve nane ilave edilerek yenir. Mercimeğin üzerine bulgur ve pirinç katılarak ala çorba adı verildiği de dikkati çeker.
SADE PİRİNÇ ÇORBASI
Pirinç, yağ, domates veya salça, tuz, yoğurt limon yumurta, pirinç çor­bası malzemeleridir. Haşlanmış pirince sadece süt katılarak sütlü pirinç çor­bası yapılır.
YAYLA ÇORBASI
Pirinç, etsuyu, yumurta, limon, un ve maydanoz malzemeleri çorbada kullanılmaktadır. Et suyundan hazırlanan pirinç üzerine un, limon, yumurta terbiyesi İlave edilir. Araç köylerinde yapılan bu çorbaya maydanoz da ilave edilir.
Pirinçli, bulgurla, mercimekli çorbada da; Pirinç bulgur ve mercimek beraberce pişirilir. Üzerine diğer malzemesi de katılarak ikram edilir. Pirinç çorbası has yemek sayılır. “Hasta oldum ki pirinç çorbası yiyeyim” bunun için söylenmiştir,
 TARHANA ÇORBALARI
Tarhana çorbasını bilmeyenimiz yoktur. Ya tozu ya hamurunu mutlaka yemişizdir. Ama burada tarhananın yapılışı ve kullanılan malzemelerin çeşitliliğini görünce halkımızın becerisini daha iyi göreceğiz. Tarhana nedir? Genel yapısı nedir? Özelliği nedir? Besin değeri üzerinde hiç konuşmaya gerek yok, zira içinde her türlü besin malzemesi var.
Kaymaklı yoğurt bir kapta biriktirilir. Bu yoğurdun içine dereotu (Buna Daday çevresinde darakdalı, Tosya yöresinde dorak denir) batırılır. Bir miktar olgun domates, kuru soğan, (irice doğranır) yeşil biber (acı-tatlı) konulur, isteğe göre fesliken, nane konulabilir. Daday’ın bazı köylerinde rnaydonoz Kastamonu’da hamur mayası, Tosya’da ayva, Bozkurt’da süt de katıldığı gö­rülmektedir. 10-15 gün bekletilen bu karışım kevgirden geçirilerek tortu ve artıklar ayaklanıp elenmiş unla yoğurularak hamur haline getirilir.
Hazırlanan tarhana hamur halinde kullanıldığı gibi kurutulup, kevgirden geçirilerek toz halinde   de kullanılabilir. Hamurun kullanma süresi kısadır. Zira mayalanarak ekşime oluşur.
İlçemiz Boyalı çevresinde ve köyümüzde iri tarhana yoğurt yerine ayranla yapılarak yine kuru olarak kullanılmaktadır.
Tarhana çorbası için su tencerede kaynatılıp Hamur ya da toz tarhana bir kap içinde ılık su ile ezilir- Tuz ve biber katılır, su konmadan önce kıyma, sucuk veya yumurta yağla kızartılabileceği gibi varsa et suyu, tavuk suyu da ilave edilebilir. Kaynar suya salınan ezilmiş tarhana kaynatılarak pişirilir. Tarhana ile ilgili olarak “tarhana tartar, boğazımı yırtar” tekerlemesi meşhur­dur.
Tarhana için ayrılan kaymaklı yoğurda Kastamonu çevresinde tarhana yoğurdu veya tarhanalık,Tosya köylerinde aygut denir. İlçelerin değişik yerlerinde kullanılan malzemeler ile yapılış da farklıdır. Bozkurt çevresinde yoğurda hiç un katılmadan ekşimeye bırakılır. Un ilavesi ile karıştırılarak pişirilir. Kurutularak kullanılır. Tosya, Devrekani, Kastamonu çevresinde maya ilave edilir. Daday’da yoğurda maydonoz ilave edilir. Tosya’da ayva, Bozkurt’da süt ilave edilir. Bazı köylerde tarhana ayranla karılır.
MIKLAMA(MIHLAMA-SARAYLI)
Yumurta ile birlikte mantar, patates, ıspanak, çökelek (kesik) peynir, pastırma, sucuk, domates, yeşil biber mıklama çeşitleridir. Yağın eritilmesiyle mıklama yapımına başlanır. Bazı çeşitlere isteğe göre soğan doğranabilir. Yumurta her çeşit mıklama da kullanılır. Yumurta kırılarak doğrudan kullanılabildiği gibi, çırpılarak una bulandırılarak malzeme ile karıştırılarak konulabilir. Ancak malzemenin Önce yağla kızartılması gerekir. Yumurta daha sonra kırılır. Kırılan yumurtalar isteğe göre az veya çok pişirilir. Bazen pişme tamamlandıktan sonra yumurtaların haşlanması için kızartılmış yağ mıklama üzerine dökülür.
TİRİT 
Bayat Ekmek küçük lokmalar halinde kesilir veya doğranıp bir tepsiye yerleştirilir. Bu sırada bîr tavada veya tencerede yağ eritilir, İnce ince doğranmış soğan, yağda hafifçe öldürülür. Kıyma eklenir, pişirilmeye devam edilir. Tuz, biber katılır. Kıyma pişince bu karışımın içine bir bardak su dökülür ve tekrar pişirilir. Sulu bir karışım elde edilir. Dökülecek su ekmekleri ıslatacak kadar olmalıdır. Tiritin kıymalı, yağlı, biberli kısmı pişince, bu karışım tepsideki ekmeklerin üzerinde gezdirilir. Arzu edildiği taktirde küçük bir tavada kızdırılan tereyağı da tiritin üzerine dökülür. Tirit, serme denen ekmekle de yapılır. Kastamonu merkezinde susamsız, simitle de tirit yapılmaktadır. Simit tiridi büyük ilgi görmektedir. Köyümüzde önceki yıllarda çok fazla yapılmakta idi. Özellikle bayat ekmeklerin değerlendirilmesi açısından önemli bir yemek çeşidi idi. Tirit türkülere bile konu olmuştur.
BANDUMA
Pınarbaşı, Azdavay, Şenpazar çevresinde ıslama, Küre ve İnebolu çevresinde bandırma, Araç, Daday ve Devrekani’ de banduma denilen bu yemek türünün asıl malzemesi yufka (serme) hindi veya tavuk suyudur. Pişirilen yufkalar katlanır. 3-4 parçaya kesilir Hindi (ibi) suyuna batırılan parçalar içi yağlanmış hafif ateşteki tepsiye dizilir. Tepsi içine değişik şekillerde diziler yapılır. Her katın arası ayrıca eritilmiş tereyağla yağlanır. Aralarına tavuk veya hindi etleri parçalanarak konup sıcak servis yapılır. Tepsiye dizilen yufkalar daire biçiminde ortası yüksek ve delik kalacak şekilde dizilen yufkaların ortasındaki boşluğa yağlı hindi suyu dökülür. Devrekani-Şeydiler çevresinde görülen bu şekilde yeme esnasında ıslak yufkalar iştaha göre yeniden suya bandırılabilir. Etlerin yerine kullanılır. Araç- Boyalı, Daday ve Azdavay çevresinde ceviz kullanıldığı daha çok görülür.

HÖŞMENİM 
Un, yağ ve kaymaklı sütle birlikte içine biraz tuz atılarak hamur haline getirilir.   Ocağa gerekli büyüklükte bir tava ve içine tereyağı konarak iyice kızdırılır, kızgın yağın içine evvelce hazırlanan hamur karışımı dökülür ve kaynamaya bırakılır. Eysiranla(sıpatula) çöke çöke kızartılır. Kaynadıkça kızarır. Altüst yapılır. Eysiranla karıştırma işlemi hamurun suyu çekilene kadar devam eder. Piştikten sonra geniş bir kaba alınır. Ağzı kapatılır  ve soğumadan  servis yapılır. Özellikle sabah kahvaltılarında yenir. Boyalı çevresinde yapılan bir hamur işi çeşididir.
KULAKLI (MANTI)
Kare biçiminde  kesilen parçaların kenar ortalarının birleştirilmesi ile köşeleri yukarıya kalkar. Katlanan hamur içine et, kesik, kıyma gibi ilaveler yapılır. Diğer taraftan kesilmiş kare parçalar İçine aynı İlaveler yapılarak üçgen katlama yapıldığı da görülmektedir. Köy mantısı denilen ve hiç ilave edilmeden de kulaklı mantı .hazırlanır. Kulaklının pişirilmesi iki biçiminde yapılır. Birinci usul haşlama ile olanıdır. Köy mantısı biçiminde yapılmış olan soğuklanarak suda fazla kalmayacak şekilde süzülerek yağı biberi ilave edilir. İçli olanların ise haşlamada suyunun karar olmasına itina gösterilmelidir. İkinci asıl mantı hazırlama ise, içli kulaklı ya da katlama mantı önce yağ da kızartılır. Daha sonra tepsiye dizilen mantılar hafif su ile yeniden haşlanır. Üzerine ceviz ve tereyağı dökülür. Servise hazırdır.

KÖY MAKARNASI(ERİŞTE)
Köy Makarnası hamurdan açılan yufkaların kesilmesi ile oluşur..Hamurun içine yumurta ve süt katılarak besin değeri ve lezzeti artırılır. Hamur ince uzun şekilde kesilir.Kurutularak kışa da bırakılabilen eriştenin derişik pişirme biçimleri vardır. Çorba olarak sütün içinde pişirilir. Makarna olarak kaynar suda pişirilen hamur (erişte) ocaktan indirilince üzerine soğuk su ilave edilerek soğuklaması yapılır. Böylece hamurun sertliği sağlanır. Kevgirden suyu süzülen hamura kızartılan tereyağı ve çökelek (kesik) ilave edilir. Çökelek yerine ceviz içi ve üzerine tereyağı dökülür. Kaynayacak suya katılan tuz süzmede ayarlanır. Hamurun suyu da isteğe göre ayarlanabilir. Süzülen hamura karabiberi ilave edilir.

HAMUR KARMASI

Daday, Şeydiler ve Devrekani çevresinde köle hamuru, Azdavay çevre­sinde malak, Taşköprü, Tosya yöresinde çene çarpması adı verilen bu yiyecek Kastamonu, Araç ve İhsangazi çevresinde de bu isimle tanınır. Mısır unu veya buğday unu ile de yapılır. İçine tuz atılmış kaynar suya azar azar un ilave edilirken oklava ile karıştırılır. Hamur koyulaşınca ocaktan indirilir. Eritilmiş tereyağına batırılan kaşıkla alman parçalar tepsiye dizilir. Üzerine kızartılmış yağ dökülür. İsteğe göre pekmez veya bal şerbeti ilave edilir. Bazen de ceviz içi ekilerek yenir.Kesik (Çökelek-Çökelik) ilavesiyle de tadılmağa değen bu hamur işini artık pek yemiyoruz. İnebolu çevresinde pis diye tanınır.

CİZLEME (CİZLEMBEÇ-AKITMA)
Burada verdiğimiz ekmek çeşitleri içinde hamuru bulamaç biçiminde hazırlanması ile değişiklik arzeder. Kızgın saca  bulamaç dökülürken kaşıkla yayılır. Sac üzerinde ince yufka gibi bir katman oluşur. Çevirilerek yağlanır. Bulamaca Araç ve Daday’da yumurta, karbonata katılır. Mayalı hamurdan Tosya çevresinde yapılan hu ekmeğe cizleme denir.
KÜL ÇÖREĞİ 
Bunda hamur sıcak külle pişirilir. Hamur karbonata ile yoğurulur tuz katılır. Uzunca süredir ateşin yandığı altında tuğla bulunan ocağa hamur gömülerek yerleştirilir. Külü süpürülerek yerleştiği yerde hamur 2-3 dakika bekletildikten sonra alt üst çevrilir. Külün yapışmaması için üzeri kağıtla kapatılır, hamur sıcak külle tamamen örtülür. Bir saatte pişmeye bırakılır. Boyalı çevresinde çok yaygındır.
GÖZLEME
Hamur teknesinde mayalanan hamur dinlenmeye bırakılır. Mayalanan hamur eğsiranla pazılara ayrılır. Oklava ile açılan pazılar bisleğeç ile kızgın sacın üzerinde iki tarafı pişirilir. Pişen gözleme tablı üzerine alınır ve üzeri yağlanır. Köyümüzde sıkça yapılan ekmek çeşididir.
HAMURLU EKMEK
Hamur teknesinde mayalanan hamur dinlenmeye bırakılır. Mayalanan hamur eğsiranla pazılara ayrılır. Oklava ile 20-25 santimetre çapında açılan pazılar bisleğeç ile kızgın sacın üzerinde altı iyice pişirilir. Altı pişen  ekmek üzeri pişirilmek üzere sacın yanında dik duran kızgın taşa yaslanır ve üstününde pişmesi sağlanır. Üstü iyice pişerek kabaran ekmek tablı üzerine alınır. Köyümüzde sıkça yapılan ekmek çeşididir.
YUFKA EKMEĞİ
Hamur teknesinde yoğurulan hamur dinlenmeye bırakılır. Dinlenen hamur eğsiranla pazılara ayrılır. Oklava ile 40-50 santimetre çapında iyice inceltilerek açılan pazılar bisleğeç ile kızgın sacın üzerinde pişirilir. Altı pişen  yufka çevrilerek iki tarafının pişmesi sağlanır.Pişen yufka tablı üzerine alınır. Üzeri yumuşak olması için hafifçe şipşibi ile ıslatılır. Köyümüzde sıkça yapılan ekmek çeşididir.
CEVİZLİ ÇÖREK
Un, karbonat, tuz ve yeterli miktarda suy derin bir hamur teknesinde veya yaslağaçta yoğurulur. Biraz dinlendirilir. Hamurdan küçük pazılar koparılıp, oklavayla 40-50 santimetre çapında iyice inceltilerek açılır. Açılan hamurun üzerine sıvı yağ,süt ve dövülmüş ceviz serpilir. Bu yufka rulo yapılıp gül biçiminde kıvrılır. Yağlanmış tepsinin ortasına konur.  Diğer yufkalarda aynı biçimde yapılıp ortadaki yufkanın etrafına dolanır Tamamlanan tepsi güzine soba veya fırında pişirilir.. Tamamen pişmesine yakın üzerine yoğurt, yağ ve yumurta gibi malzemeler sürülür.  Önceki yıllarda cevizli çörek elektrikli fırınlar olmadığından ocaklarda ateşle kızdırılan güveçlerde pişirilirdi. Sıcak olarak yanında hoşaf suyu veya ayranla yenildiğinde tadına doyulmaz bir ekmek çeşidi olarak yemek kültürümüzde yer almıştır.
ÇULLU BÖREK  (Çullama Börek)
Açılan yufkalar hafif pişirilir. Bir bütün çiğ yufka tepsi altına, biri de üstüne konulmak üzere ayrılır. Diğer yufkalar parçalanarak ufak parçalar haline getirilir. Tencerede eritilen yağa yumurta kırılıp tuz ve biber ilave edilir. Doğranan sermeler atılarak karıştırılır. Yağlanan tepsiye bütün çiğ serme konulur. Ufalanan yumurtalı parçalar tepsiye konulur. Diğer bütün serme üsle konularak kızartılır. Boyalı çevresinde çok yaygındır.
ÇEME(GILDIRIM)ÇÖREĞİ
El değirmeninde çekilmiş buğday unundan yapılmış bir çörek çeşididir. 20-25 yıl önce köyümüzde çok sık yapılan bir çörek çeşidiydi.
GARUŞTUMA
Yufka ekmek bıçakla ufak parçalar haline getirilir. Tavada tereyağ eritilir. İçine yumurta kırılır ve iyice küçük parçalar olana kadar karıştırılır. Kesilen yufkalar eklenir. Üzerine kaymak ilave edilerek iyice karıştırılır. Uygun kıvama geldikten sonra karıştırma artık yenmeye hazırdır. Boyalı çevresinde de çok yaygındır.
ETLİ EKMEK
Önce ekmeğin pişirileceği saç hazırlanır. Sacın üstü güzelce silinir, altı, çukur tarafı ıslatılarak külle yarım santim kalınlığında kaplanır. Sacın altının küllenmesinin sebebi çok kızıp ekmeği yakmaması içindir.
Sonra el hazırlanır. Soyulmuş iki baş kuru soğan, yarım demet mayda­noz, arzu edilirse yeşilbiber ince ince doğranır. Bir tencere içindeki kıymanın üzerine dökülür. Karabiber, kimyon, tuz da katılır. Biraz suyla birlikte kıyma ve lezzet vericiler karıştırılır. Tahta kaşıklı karıştırılarak et, macun gibi hamu­ra sürülecek hale getirilir. Bu malzeme ekmeğin içine konulacak kısımdır. Hazırlanan karışım beklemeye alınır. Bu sırada soğan, baharat, maydanoz etle iyice karışır, Et, terbiye olur. Eskiden kıyma, et kündesi üzerinde eti sa­tırla İnce ince kıyılmasıyla hazırlanıyordu.
Sıra hamuru hazırlanmasına gelmiştir. Hamur teknesi veya hamur leğe­ninde böreklik undan mayasız hamur yoğrulur. Hamurun içine iki de yumurta karıştırılır.
Hamur yoğrulurken veya et hazırlanırken bir kişi de ekmekle beraber yenecek veya içecek “soğukluk” u hazırlar. Etli ekmeğin yanında mutlaka soğuk bir yiyecek veya içecek bulunur. Ayran, cacık, pestil ezmesi, kızılcık ekşisi, üryani eriği hoşafı, komposto çeşitleri başlıca soğukluklardır. Bunların hiçbiri bulunmazsa yoğurt aynı görevi yapar.
Etli ekmek, evlerde ocak önünde pişirilir. Evin hanımı ocağın önüne te­miz bir örtü serer. Oturacağı minderi ve yufkayı açacağı yuvarlak tablayı üze­rine koyar. İnce meşe ve çam dallarından odunlarını ocağın uzanabileceği köşesine yerleştirilir. Küçük bir yağ tavasının içine bir parlak kadar sıvı yağ döker. Küçük bir sopanın ucuna bağlanmış bez parçalarından oluşan yağ süreceğini (sürgü denir) tavanın içine daldırır. Oklavasını, ekmeği çevireceği bisleğecini, hamuru keseceği eğsiranı getirir, temizler. Terbiye edilip bekleyen et tenceresini getirir. Tahta kaşıkla iyice karıştırılır. Hamurun üzerine sürüle­cek kadar cıvık değilse su katıp tekrar karıştırır. Ocağı yakar. Odunlar biraz tutuşunca üzerine sacayağını koyar. Altı küllenmiş sacı, .sacayağının üzerine kapatır. Bu hazırlıklardan sonra bir de pişmiş ekmekleri koyacağı tepsiyi tab­lanın yanına koyar ve tablanın önüne oturur. Önünde önlüğü vardır.
Sıra ekmeğin pişirilmesindedir. Hamuru tekrar yoğurup eğsiranla yu­murtadan biraz büyük bir parça koparır, yuvarlak tablanın üzerine koyar. Una bulayıp yapışmasını önleyerek oklava ile 2-3 mm. kalınlığında açar. Açılan ilk yufkaları ev kadını sacı kontrol bakımından ekmek olarak pişirir. Bu ekmeklere “serme” denir. Pişen sermeleri ekmek tepsisine altlık olarak koyar. Asıl etli ekmekler yağlı olacağından, sermeler tepsinin yağlanmasını önler. , Serme ekmeklerden sonra etli ekmeğin yapımına geçilir. Hamur, ve 3-4 mm. kalınlığında oklava ile açılır. Açılan yufkanın yarısına et tenceresinden iki kaşık kıyma alınarak yayılır. Tahta kaşıkla yapılan bu işlem sonucunda yuf­kanın yarısı kıymalı, yarısı kıymasız olarak görünür. Yufkanın kıymasız bö­lümü, kıymalı bölümün üzerine elle kapatılır. Kıymanın pişerken dökülme­mesi için kapatılan kısmın uçları parmakla bastırılır. Böylece ekmek pişmeye hazır hale getirilir. Oklava üzerine alının çiğ ekmek kızgın sacın üstüne seri­lir. Ekmeğin bir yüzü pişerken ev kadını ikinci parça hamuru tablanın üstüne koyup açmaya başlar. 2-3 dakika içinde ekmeğin bir yüzü pişer. Bişleğeçle ekmeği çevirir. Pişen yüze yağ sürgüsüyle yağ sürer. Tablanın üzerindeki yufkanın içine kıyma döşer. Kapatır. İkinci ekmeği de saç üstüne alır. Birinci ekmeğin diğer yüzü de pişince bişleğeçle çevirip, bu yüzü de yağlar. Sonra iki yüzü de pişmiş ekmeği bişleğeçle tepsiye alır. Yağlama işlemi midesi has­sas olanlar İçin tepsiye alındıktan sonra margarin yoluyla de yapılmaktadır. Ekmeklerin birbiri ardı sıra pişirilmesi böylece sürüp gider. Bir başka kişi pişen ekmekleri birer ikişer tabaklara koyarak servis yapar. Etli ekmek sıcak . sıcak yendiğinden yemek masasında ancak bir kişi bulunur. O doyunca başka biri oturur. Soğukluk masa veya sofra üzerinde daima hazırdır. Masada ekmek yiyen kişinin tabağındaki ekmekler azaldıkça yenileri konulur. Yetişmiş insanlar ortalama 3-5 etlik ekmek yiyince doyarlar. Etli ekmek öğle üzeri ye­nir. Ağır olur diye akşamları yenmez. Cumartesi ve pazar günleri Kastamonulu ailelerin vazgeçilmez öğle yemeğidir. Ani bastıran misafirler de etli ek­mekle ağırlanır. Ev kadınları için etli ekmek pişirmek, diğer yemeklere naza­ran daha kolay gelmektedir. Yabancı misafirlere baş ikram, etli ekmektir.
ÜRYANİ ERİĞİ HOŞAFI 
Üryani eriği sadece bölgemizde yetişen bir erik türüdür. Ağustos ayı başlarında olgunlaşan erikler dallarından toplandıktan sonra dış kabukları soyularak güneşte kurumaya bırakılırlar.
Üryani eriği hoşafı, pişirilmeden önce erikler yarım saat kadar orta sıcaklıktaki bir su içerisinde bekletilirler. Erikler yumuşadıktan sonra ayrı bir kaptaki suya şeker ile birlikte atılarak yarım saat kadar kaynatılır.  Soğuduktan sonra içime hazır olan hoşaf, özellikle mide ve bağırsak sorunlarının giderilmesine  karşı birebir etkili olmaktadır. Üryani eğrinden ayrıca pekmez, pestil ve marmelat çeşitleri de yapılmaktadır.
MİYANA HELVASI
Özellikle Ramazan ve Kurban Bayramı günleri ziyratlarda dağıtılmak üzere Boyalı çevresinde olduğu gibi köyümüzde de miyana helvası olmazsa olmazlardandır. Miyana helvası şu şekilde yapılır; Tereyağı tavada eritilir. Ayrıca ayrı bir kapta süt kaynatılır. Yaslağacın üstüne un elenir. Bu unun üzerine tereyağı ve süt azar azar dökülerek iyice yedirilir. Uygun kıvama gelen bu karışım elekten geçirilerek uygun büyüklükte olması sağlanır. Daha sonra elekten geçirilen hamur taneleri kızgın güveçte rengi kahverengi olana kadar kavrulur ve soğumaya bırakılır. Ziyratlardan veya servisten önce hazırlanan sıcak şerbet helvanın üzerine dökülür ve şerbeti iyice çekmesi beklenir. Miyana kullanıma hazırdır.
GAVUT
Ahlat meyvesi toplandıktan sonra güneşte iyice kurutulur. Buğday kızgın saçta kavrulur. Ahlat ve buğday bir teknenin içine konur. Ayrıca mısır ve kabak çekirdeğide ilave edilir. Tekne içindeki bu karışım iyice dövülür. Bu karışım su değirmenine götürülüp un şeklinde öğütülür ve kışın tüketilmek üzere saklanır. Yenilmeden önce şeker ile karıştırılarak afiyetle yenilir. Köyümüzle beraber Boyalı çevresi köylerinde 15–20 yıl öncesine kadar çok sevilen bir yiyecek çeşidiydi.
Köyümüzün yemek kültürü sadece yukarıda sayılan çeşitlerden ibaret değildir. Anlatılan yemek çeşitleri tadı damağımızda kalan, büyüklerimizin anlattığı ve beğenerek yedikleri yemek çeşitleridir. Bazıları günümüzde hâlâ yapılmaktadır.

KAYNAK

1. Kastamonu İle İlgili Web Siteleri

2. Araç İle İlgili Web Siteleri

3. Köyümüz Büyükleri